GERÇEK KAYBEDEN

Türkiye'nin en fakirini, en çok kaybedenini arayan ve ona 500.000 lira para ödülü veren bir yarışma, birbirinden fakir,birbirinden bahtsız yarışmacılar...


Uyarı: Oyunu sahnelemeden önce mail yoluyla veya İnstagram üzerinden iletişime geçip izin istemeniz rica olunur. Oyun hakkındaki görüş ve önerilerinizi de bu sayfanın en altında yorum olarak ya da mail / instagram yoluyla belirtebilirsiniz. Keyifli okumalar dilerim...


Aşağıdaki mail adresinden bana ulaşabilirsiniz.

ahmet736arslan@gmail.com

Yeni yayınladığım oyunlardan anında haberdar olmak ve iletişime geçmek için İnstagram'dan takip edebilirsiniz. 👇


Ya da buraya tıklayarak siteye abone olabilir ve yeni içeriklerden e-posta yoluyla haberdar olabilirsiniz.

Oyun yazma sürecimle ilgili videolar paylaştığım kanalımı aşağıdaki linkten inceleyebilirsiniz.👇




KARAKTERLER
PERVİN : Yarışmanın sunucusudur. 30-35 yaşlarındadır.
JALE: Yarışmanın jüri üyelerinden biridir. Her hangi birine tek bir hareketinden dolayı nefret duyabileceği gibi hayran da olabilir. Ayran gönüllü denebilir. 30-35 yaşlarındadır. Bakımlıdır.
MİTHATYarışmanın jüri üyelerinden biridir. Biraz asabidir. Agresif görüntüsünün altında romantik bir taraf da barındırmaktadır. 30-35 yaşlarındadır
YAVUZYarışmanın jüri üyelerinden biridir. Fazla duygusaldır. Melankoliktir. 
SELAMİ : Yarışmacıdır. 30-35 yaşlarındadır. 
RECEP : Yarışmacıdır. Saftır. Kolaylıkla kandırılabilir. 30-35 yaşlarındadır.
FİKRİYE : Yarışmacıdır. Çocuklarına düşkün. Güçlü bir annedir. 30-35 yaşlarındadır.
DORUK: Yarışmacıdır. 24-28 yaşlarındadır. Sürekli üniversite sınavına girip kazanamadığı için kendine duyduğu öz güveni kaybetmiştir.
VEYSEL : Noterdir. Çok az repliğe sahiptir. 

SAHNE

(Jale ortada olmak üzere 3 jüri üyesi yerlerinde otururken sahnede yarışmacıların oturacağı 4 boş sandalye vardır. Sunucu Pervin ayaktadır. Yarışma müziğinin bitmesiyle konuşmaya başlar)

PervinEkranları başındaki seyirciler ve burada canlı izleyenler yarışmamıza hoş geldiniz! 5 yıl aradan sonra GERÇEK KAYBEDEN yarışması yeniden sizlerle. Bildiğiniz üzere yarışmamız her 5 yılda bir kere yayınlanıyor. Bu nedenle unutanlar için yarışmanın formatını kısaca hatırlatmak istiyorum. Yarışmamız 4 yarışmacı arasında geçiyor. Amacımız bu 4 kişi arasından hayatta en çok kaybedeni, en fakirini, en bahtsızını yani gerçek kaybedeni seçmek. Daha sonra jürilerimiz tarafından seçilen bu 'Gerçek Kaybeden'e sponsorlarımızdan sağlanan tam 500.000 Türk lirasını hediye ediyoruz. İstediği şehirde iş kurma imkanı sağlıyoruz ve bu olaydan tam 5 yıl sonra aynı yarışmacılarla yeniden toplanıyoruz. Aradan geçen zamanda kimler neler yapmış, gerçek kaybedenimiz gerçek bir kazanana dönüşmüş mü? Onu konuşuyoruz. Evet format gayet basit.(derin bir nefes alıp sinirlenerek) Anlamayanlar için yeniden anlatamam. Az önce anlamayan şimdi de anlamaz. O yüzden hemen jüri üyelerimize dönüyorum. Önce bayanlar deyip Jale Hanım ile başlayalım. Merhabalar Jale Hanım! 

Jale: Merhaba Pervincim

Pervin : Uzun süredir ekranlardan uzaktık. Geride kalan 5 yıl sizin için nasıldı?

Jale : Yani bu bu süre zarfında hayatım çok değişti diyebilirim. Mesela 5 yıl önceki programda jüri üyesi arkadaşım Mithat Bey'le evliydim ondan boşandım.

Mithat : İstirham ediyorum. Siz boşanmadınız. Ortak kararla boşandık hanımefendi!

Jale: (Umursamaz bir tavırla) Hı hı boşandık. Neyse 2 yıl sonra jüri üyesi arkadaşım Yavuz Bey'le evlendim. 3 ay sonra ondan da boşandım

Mithat : Siz boşanmadınız yahu! Ortak kararla boşandınız

Yavuz : Yok yok Mithat Bey, hakikaten onun isteğiyle boşandık. Ben hala seviyorum (sesi titrer )

Jale : ( Mithat'a kıskandıran bir bakış atar) Yani Pervincim iki evlilik geçti başımdan ama şu an bekarım ve mutluyum

Mithat : Şurada bir erkek jüri daha olsun. 5 yıl sonra Hanımefendi onunla da evlenir. Evlenir dediysem onunla da boşanır. Hobisi kendisinin. Pazar tatil gününde hobi olarak evleniyor. Pazartesi iş başı boşanıyor. Kusuruma bakmayın Pervin Hanım söz almadan konuşuyorum ama bunları söylemek için 5 yıldır programı bekliyorum. Her yerden engelleyip beni bu programda böyle konuşturanlar utansın.

Pervin: Anladım Mithat Bey ama izin verelim Jale Hanım da sözünü bitirsin.Size de döneceğim zaten

Mithat: Haklısınız özür dilerim. Buyurun Hanımefendi

Jale: Demem o ki Pervincim bu 5 yıllık süreçte yeri geldi (eliyle Mithat Bey'i göstererek) saygısızlık sevgisizlik ve ihanetin en sert halini gördüm. (diğer eliyle Yavuz Bey'i göstererek ) Yeri geldi saygı ve sevginin aşırısını gördüm ve tiksindim. Az önce dediğim gibi şu an ise bekarım ve gerçekten mutluyum!

Pervin : Peki Jale Hanım bu noktada bir soru sormak istiyorum. Saygı ve sevginin orta yolunu bilen birini bulursanız yeniden evlilik düşünür müsünüz?

Jale: (bir anda heyecanlanır) Ay neden olmasın neden olmasın? Öyle birini bulayım önümüzdeki Pazar evlenirim ya! (bir anda asabileşir) Ama bir yanlışını görürsem pazartesi boşamaktan da çekinmem.

Yavuz : (durgun ve titreyen bir sesle) Peki Jale Hanım, aynı kişiyle yeniden evlenmeyi düşünür müsünüz acaba?

Mithat : Yani diyor ki pazartesi boşandığınız kişiyle Salı günü yeniden evlenir misiniz?

Jale : (bir anda heyecanlanır) Ay neden olmasın neden olmasın? Herkes ikinci bir şansı hak etmez mi? (bir anda asabileşir) Ama bir yanlışını görürsem ikinci kere boşanmaktan da çekinmem. Bu da böyle bilinsin
 
Pervin : Evet yine gayet net bir cevaptı. Jale Hanım'a tekrardan teşekkür ediyor ve yarışmaya başlamadan önce kısa kısa Yavuz ve Mithat Bey'le de konuşalım istiyorum. Evet Mithat Bey nasıl geçti 5 yıl?

Mithat: Başı kötüydü Pervincim ama bir pazartesi gününden sonra her şey çok güzel oldu. Fazlalıklardan kurtuldum ve yeniden hayata tutundum diyebilirim. Bunun dışında da Geçen programın 'gerçek kaybedeni' oturduğum apartmanı satın aldı. Şu an onun kiracısıyım.Yani burası gerçekten sürprizlerle dolu. Yeninden burada olduğum için çok mutluyum. 

Pervin : Biz de sizi yeniden aramızda görmekten çok mutluyuz. Tekrardan hoş geldiniz deyip sözü Yavuz Bey'e bırakıyorum. Evet Yavuz Bey sizler nasılsınız, 5 yıl nasıl geçti?

Yavuz: (Üzgündür) Bir pazartesiden sonra dünyam başıma yıkıldı. Çok şeyimi kaybettim. Hatta aklımdan bu programa katılma düşüncesi bile geçti ama vazgeçtim çünkü yeri parayla doldurulamayacak birini kaybettim Pervin anlıyor musun?  

Pervin: Peki, anladım. O zaman jürilerimiz de hazırsa....

Yavuz: Yalnızım ve mutsuzum Pervin, anlıyor musun mutsuzum! 

Pervin: Peki anladım anladım

Yavuz: Ne anladın ya ne anladın? Reyting uğruna şu 3 kisiyi yan yana oturtuyorsunuz. Bir de anladım diyor. Anlayamazsın Pervin anlayamazsın.

Pervin : (Elini kulağına götürür.Rejiyi dinlermiş gibi yapar) Anladım Yavuz Bey anladım. (hareketlenerek) Evet! Yarışmacılarımız hazır. Baylar bayanlar artık başlama zamanı!  Şimdi sırayla yarışmacıları sahneye almaya başlayacağım. Onların hayat hikayelerini kendi ağızlarından dinleyip kimin 'gerçek bir kaybeden' olduğuna karar vereceğiz. Evet günün ilk yarışmacısı Recep Bey! Alkışlarınızla Recep bey geliyor!

( Sahneye kılık kıyafet olarak fakir olduğu belli olan Recep girer)

Pervin : Hoş geldiniz Recep bey! 

Recep: Hoş buldum

Pervin : Nasılsınız?

Recep : Kötüyüm hem de çok kötüyüm

(Jüriler önündeki kağıtlara not alırlar)

Pervin : Evet, ilk tuzak soruya düşmeden geçti Recep bey. Burada lafın gelişi de olsa iyiyim denmez. Unutmayın burası kötü durumda olanların yarışması. Şimdi sizi dinliyoruz Recep bey sizce neden gerçek kaybeden sizsiniz?

Recep: Öncelikle herkese iyi günler diliyorum ama bu günlerin bana hiç de iyi olmadığını belirtmek istiyorum.

(Jüriler önündeki kağıtlara not alırlar)

Pervin : Ooo bu cümleden de bir artı puan çıkar. Buyurun lütfen devam edin

Recep : Bundan 3 yıl önce tam 10 dönüm üstüme kayıtlı tarlam vardı. İçinde evim vardı. Eşim vardı. Çiftçi de olsam işim vardı. Her şey o pazartesi gelen telefonla başladı

Yavuz: Ah şu pazartesiler. Ne dedi o telefondaki ses?

Recep: Tarlada sürünmekten bıkmadınız mı? Koyun, keçi peşinden koşmaktan yorulmadınız mı? Dediler.Öyle bir içten evet dedim ki inanamazsınız. Öyleyse satın hepsini, şu hesaba yatırın parasını, Biz sizin adınıza çiftlik kuralım dediler. Şaşırdım. Kim bakacak koca çiftliğe dedim. Biz sizin adınıza bakacağız. Siz patron olacaksınız dediler. Başta inanmadım. Sonra bunları televizyonda reklamda da görünce bu ciddi bir iş herhalde deyip sattım, yatırdım parayı. Başlarda çok iyiydi. Evimden bilgisayar başından takip ediyordum. Hakikaten de kazanıyordum. Bir gün oldu. Sistem çöktü. Telefonlar çalmadı. Haberlerden öğrendik. Kaçmış gitmişler yurt dışına. Onlarla beraber paralarımız da gitti tabii. Bitti zannetmeyin. Buraya kadar olan kısım benim iyi günlerim. Sonra yine bir pazartesi telefonum çaldı Periveş hanım

Pervin : Pervin Recep Bey Pervin

Recep : Aa kusuruma bakmayın 'çilekeş' kelimesini kendim için çok kullanırım Periveş ordan çağrışım yaptı herhalde

(Jüriler önündeki kağıtlara not alırlar)

Pervin : Vaov bunu beklemiyordum. Hazırlıksız yakalandım. Artı puan toplamaya devam diyorsunuz. Evet yine bir pazartesi telefon geldi dedik. Bu gelen telefon neydi, ne dediler size?

Recep: Şu kadar parayı verirseniz bu yurt dışına kaçan adamı bulur. Getirir. Sizden aldıklarını da size geri veririz dediler. Yine başta kabul etmedim ama ne olduysa aklıma girdiler. Bu sefer elimde satacak bir şey de yoktu. Ben de gittim bankadan kredi çektim. Verdim adamlara.(biraz durur) Sonra onlar da yurt dışına kaçtı.

Mithat  : Adamdan para alıp yurt dışına kaçan herifler, yeni bir ülke kurmuş olabilir. Tek başınıza tüm dolandırıcılık yöntemlerine kanmışsınız yahu!

Recep : Öyle oldu vallahi. Anlayacağınız hem 5 kuruş parasızım hem de bankaya borçluyum

Yavuz : Bence yeterince kaybetmemişsiniz. En azından evinizde sizi seven bir karınız var

Recep : Yok! O da kaçtı

Jale: Yok artık yurt dışına mi?

Recep : Yok yok o evden kaçtı. Anasının yanına gitti. Giderken dolaptaki tüm kahvaltılıkları da alıp gitmiş. Neyse ki geçen kurbandan kalan buzluktaki eti görmemiş diye sevinecekken baktım. Onu da almış.

Pervin : Evet gerçekten kaybetmiş birini tanıdık. Daha ilk yarışmacıdan çıta bayağı bi' yükseldi. Eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Recep: Daha ne ekleyeyim Pervin Hanım. Karım dolaptaki kahvaltılıkları alıp gitmiş. Daha ne diyeyim? 

Pervin: Doğru siz de haklısınız. Zannediyorum jürilerimiz puanlarını vermiştir ama puanlar yarışmanın en sonunda açıklanacak. Siz yerinize otururken ben de yeni yarışmacımızı çağırıyorum. Alkışlarınızla Fikriye Hanım geliyor!

( Recep boş sandalyelerden birine oturur. Sahneye kıyafetleri kötü durumda, saçı başı dağılmış şekilde Fikriye girer )

Pervin : Hoş geldiniz Fikriye hanım 

Fikriye: Hoş buldum

Pervin: Nasılsınız?

Fikriye : Çok kötüyüm. Bitmiş durumdayım Perişan Hanım

Pervin: Pervin ben Pervin

Fikriye : Pardon perişan haldeyim diyecektim dilim süründü, ben de sürünüyorum

Pervin : Ovv vaov tuzak soruyu başarıyla geçen Fikriye Hanım cevabıyla da artı puan topladı. Evet Fikriye Hanım, neden gerçek kaybeden sizsiniz? Sizi dinliyoruz. 

Fikriye : Evde 6 tane çocuğum var...

Pervin: Bu çok klasik

Fikriye : 4 tanesi aç ,2 tanesi susuz. Yemek buldum mu açlara veriyorum. Su buldum mu susuzlara veriyorum. Evde sürekli bir besin sirkülasyonu mevcut. Bunu sağlamak beni çok yoruyor.

Pervin : Bunlar çok klasik  Fikriye Hanım! Şaşırtın bizi

Fikriye : Hamileyim!  Bakarsın 3 tane birden doğururum. E onlar da aç doğacak etti mi sana 7 tane aç, 2 tane susuz. E ben de açım. aynı evde 8 tane aç 2 tane susuz ne yapacağız biz?

Pervin : Hamilesiniz, açsınız da kocanız nerede, çalışmıyor mu?

Fikriye: O da evde aç ama susuz değil. Sürekli içiyor. İçip içip dövüyor diyeceğim de çok klişe olacak. Puan kaybetmek istemiyorum. 

Pervin: Peki. Bunlar dışında eklemek istediğiniz bir şey yok mu gerçekten?

Fikriye:  Imm yani şu an aklıma bu kadar geldi ama inanın çok kötü durumdayız. Bitiğiz yani

Pervin : Anladım. Yani biraz kısa oldu isterseniz kısaca jürilerimizden yorum alalım. Belki bu esnada aklınıza yeni bir şeyler gelir. Jale hanım ne düşünüyorsunuz?

Jale : Bence gerçek bir kaybeden değil. Hatta yakın zamanda 3 çocuk birden kazanacak. Evet her çocuk bir kazanımdır ve değerlidir. Ayrıca ayyaş da olsa bir kocası var. Üstüne bir de evi var. Kesinlikle gerçek bir kaybeden olduğunu düşünmüyorum.

Fikriye: İki gün evli kalamayanların benim evliliğim hakkında yorum yapmasını istemiyorum Pervin hanım!

Jale: Ahaha jüriyim ben ya! Benim işim yorum yapmak. Hala da düşüncemin arkasındayım evliysen hamileysen gerçek bir kaybeden değilsin. Kaybedenler yalnız olur yalnız 

Pervin : Görüyorsunuz sayın seyirciler! Evli olmak. Hatta hamile olmak bile bu yarışmada eksi puan. Evet, zannediyorum ekleyeceğiniz bir şey yok. Sizi yerinize alalım Fikriye hanım. Ben de yeni yarışmacımız Doruk Bey'i alkışlarınızla sahneye davet ediyorum!

(Fikriye boş sandalyelerden birine oturur. Sahneye diğer yarışmacılara göre daha genç ve iyi görünümlü olan Doruk girer )

Pervin: Hoş geldiniz Doruk bey.

Doruk:  (mutlu ve gülerek) Hoş buldum

Pervin:  Nasılsınız?

Doruk: (mutlu ve gülerek) İyiyim. Siz nasılsınız?

(Sahnedeki tüm oyuncular aynı anda 'Aaa' diye bağırır)

Doruk: Ne oldu ya! Özür dilerim. Yanlış bir şey mi dedim?

Pervin : Tuzak soruya düştünüz beyefendi. Madem iyiyseniz bu yarışmada ne işiniz var?

Doruk: Ağız alışkanlığı ya. Gerçekten 

Pervin : Eksi puanla başladınız ama yine de devam edin. Hala bir şansınız olabilir.

Doruk : 7 yıldır üniversite sınavına giriyorum.. Hiç birinde barajı geçemedim. Ondan buraya geldim. Az önce olduğu gibi sınavda da tuzak sorulara her zaman düşmüşümdür. Ezberci eğitim sistemi yüzünden buraya gelip ezbere iyiyim dedim işte. 7 yıl boyunca kurslara dershanelere varımı yoğumu verdim. Arkadaşlarım işe başladı. Evlendi. Hatta Bir tanesi baba oldu. Çocuğuna 'Doruk' ismini verecekti adı gibi bahtı da benzer diye vermedi. Ben gerçek kaybeden değilsem kim, size soruyorum kim kaybeden. Sonuçta hayatımız sadece 3 saatlik bir sınava...

Pervin : Klişeler eksi puan haberiniz olsun Doruk Bey!

Doruk : (Sinirlenir) Eksi eksi eksi! Burada bile barajı geçemeyeceğim herhalde. Bu arada sözlerimi bitirmeden yarışmanın kendi içinde çeliştiğini de söylemem gerek

Pervin: Nasıl, ne demek istiyorsunuz?

Doruk: 'Gerçek kaybeden' olduğunu düşündüğünüz kişi yarışmayı kazanıyor. Sonuçta diğerleri bu yarışmada da kaybetmiş oluyor. Yani aslında daha çok kaybetmiş oluyorlar. Kaybeden dediğiniz kişi yarışmayı kazanıyor hala gerçek kaybeden diyorsunuz. Diyeceklerim bu kadar

Pervin: Farklı bir bakış açısı. Bugün gerçekten garip bir program oluyor. Az önce işi yorum yapmak olan jüriden yorum almak istemeyen bir yarışmacımız oldu. Şimdi de katıldığı yarışmanın formatını beğenmeyenle karşılaştık. Gerçekten garip. Evet Yavuz Bey bu kez de sizden yorum alalım. Ne düşünüyorsunuz Doruk Bey hakkında? 

Yavuz : Bir kere Doruk ismi gerçek bir kaybeden ismine pek yakışmıyor bence

Pervin : Duydunuz sayın seyirciler bu yarışmada isminiz bile gerçek bir kaybeden olmalı!

Doruk : Deneme sınavlarında sonuçlar açıklanınca rezil olmayayım diye ismimi farklı kodlardım. Sanırım burada da öyle bir ley yapmalıymışım.

Yavuz: Çok da genç bir kardeşimiz. Kaybettiği pek bir şey yok. Hatta biraz abartarak diyorum ki 5 yıl sonra gelsin benim yerime sunuculuk yapsın. Bence ben bile daha çok şey kaybetmişimdir

Pervin : Evet Doruk Bey duydunuz yorumları.Gerek jüri gerek yarışmacı olarak kapımız size her zaman açık. Ekleyecek pek bir şeyiniz de yok sanırım. Sizi yerinize geçerken. 4. Ve son yarışmacımız Selami Bey'i alkışlarla sahneye alalım.

(Doruk oflaya poflaya boş sandalyelerden birine otururken Giyimi kötü olan Selami sahneye gelir)

Pervin : Hoş geldiniz Selami Bey!

Selami: Hoş bulmadım. Bu dünyada kaybedenlerin hoş bulacağı bir şey yoktur

Pervin : Güzel! Peki nasılsınız?

Selami : Çok kötüyüm. Kaybedenlerin ağız alışkanlığı 'kötüyüm' demektir

(Jüriler önündeki kağıtlara not alırlar)

Pervin : Bakıyorum çıkmış sorulara çalışıp gelinmiş. Evet artı puanları alarak güzel bir başlangıç yaptınız ama unutmayın asıl önemli olan hikayeniz. Buyurun söz sizde. Neden gerçek kaybeden olduğunuzu düşünüyorsunuz?

Selami: Öncelikle maddi imkansızlıklardan dolayı hiç eğitim alamadığımı belirtmek isterim. 

Pervin : Bir dakika Selami Bey (elini rejiden ses gelen kulaklığa götürür) İyice kontrol ettiniz mi arkadaşlar? Bu diskalifiye sebebi. Kesin yani. Evet, rejiden aldığım bilgiye göre Selami Bey'in üzerine kayıtlı bir adet araba bulunuyor.

Diğer yarışmacılar :Aaa! diye bağırır

Pervin : Bilmem farkında mısınız burası kaybedenler yarışması Selami Bey? Arabası olmak başlı başına diskalifiye sebebi.

Selami : Bir yanlışlık vardır. Araba değildir o. El arabasıdır, vallahi el arabasıdır. Meyve sebze satıyorum. Küçük bir el arabam var. Küçücük ya!

Pervin: Selami Bey, biz bu konularda çok titiz davranırız. Bir hata olmuş başta fark etmemişiz. Buraya kadar gelebilmişsiniz. Ama lütfen zorluk çıkarmayın. Diskalifiye edildiniz

Mithat: Yahu benim bile arabam yok be Selamicim! Lütfen bu konuda diretmeyelim.

Selami: Satıp seneye bir daha gelirim ki. Banane

Mithat: Sat ama sonra o parayı bir yerde çaldır ya da ne bileyim dolandırsınlar seni. İşte o zaman bu yarışmada bir yarışmacı olabilirsiniz

Selami: İlla öleyim, illa biteyim değil mi? Cinnet geçireyim ambulansla getirsinler yarışmaya değil mi? Ulan böyle yarışmaya da böyle jüriye de (deyip sahneden çıkar)

Mithat: (Arkasından konuşur) Yahu gerçek kaybeden diyoruz ya kaybeden! Rica ediyorum almayın böyle tipleri. Kayıt sürecinde biraz titiz davranalım Pervincim lütfen!

Pervin: Çok haklısınız. Bu konuya ayrıca önem göstereceğiz. Evet sayın seyirciler! Böylelikle bu senenin tüm yarışmacılarını dinledik. Jürilerimiz oylarını verdi. Şimdi gerçek kaybedeni öğrenme zamanı! Sonuçları öğrenmek için Beyoğlu 48. Noteri Veysel Bey'i sahneye davet ediyorum!

(Elinde bir zarfla Veysel Bey sahneye gelir )

Fikriye : Noter ne alaka ya. SMS mi atıldı bize? 3 tane sayı toplanacak alt tarafı

Doruk : Bunlarda iyicene Acun medya özentisi oldu ya!

Recep : O zarfı getiren noter kaç para alıyor acaba. Nerden baksan güzel iş. Zarf çok ağır değildir. Uzun yol da gelmiyordur. Güzel iş güzel

Pervin : Yarışmacılarımız size bir hayli ilgi gösterdi. Hoş geldiniz Veysel bey! 

Veysel: Sağ olsunlar Hoş buldum. 

Pervin : İsterseniz zaman kaybetmeden jüriden gelen oylar sonucu kazananın yazılı olduğu zarfı sizden alayım.

Veysel: Tabi Buyurun

( Survivor müziği çalar )

Pervin : ( Veysel el şakaları yapıp zarfı kolayca vermez. Pervin sonunda zarfı alır.) Evet! Gerçek kaybedenin yani 500.000 liralık ödülün sahibi olan kişinin yazılı olduğu zarfı elime aldım  (biraz durur) Jürilerimizin oyları sonucu belirlenen ismin yazılı olduğu zarfı açıyorum ( zarfı açar ) Evet! zarfı açmak üzereyim! Ve Ödülü kazanan ismin yazılı olduğu zarfı açtım! 

Fikriye : Bu böyle beklettiği için yarışma 5 yılda bir anca yetişiyor bence

Doruk : Neyse ki reklam girmiyor

Pervin : 500.000 liralık ödülün sahibi olan ismin yazılı olduğu kağıdı elime aldım! İkiye katlanmış kağıdı açıyorum! İkiye katlanmış kağıdı açtım! Bu uzun süreçte okuma yazmayı unutmadıysam birazdan ismi okuayacağım! Evet neyse ki unutmamışım. İsmi okudum! Şimdi o ismi size açıklayacağım. O isim, o isim! Yani kazanan, Recep Bey! 

(Recep hoplayıp zıplamaya başlar. Yukarıdan konfetiler düşerken Recep jürilere sarılır. Diğer yarışmacılar Recep Bey'i kutlar.Pervin öne çıkıp konuşmaya başlar.)

Pervin : Evet sayın seyirciler, 500.000 liralık ödülün sahibi Recep Bey oldu. Kendisini tebrik ediyoruz. Bugün sabırla bizi izlediğiniz için çok teşekkür ederiz. Yarışmacılarımızın hayatının nasıl değişeceğini merak ediyorsanız. 5 yıl sonra yeniden düzenlenecek olan 'Gerçek Kaybedene Ne Oldu?' programımızda görüşmek üzere. Sağlıcakla kalın...

(Konfetiler sahneye düşerken sahne kararır.)

SAHNE 2

(NOT: İkinci sahne, birinci sahneden daha kısadır. Jüriler ve Pervin sahne karardıktan sonra hiç sahne dışına çıkmayabilir. Ya da hızlıca farklı bir ceket, yelek, gömlek vb. giyip yeniden sahneye girebilir. Bu esnada da sahnedeki konfetiler temizlenebilir. Jürilerin aksine yarışmacılar kıyafet ve dış görünüm olarak değişecektir. İkinci sahne başında Pervin ve jüriler konuşurken yarışmacılar hazırlanabilir.)

(“5 yıl sonra“ diye anons edilir. Sahne yeniden aydınlandığında sahnede en başta olduğu gibi 3 jüri üyesi oturmakta Pervin Hanım ayakta durmaktadır)

Pervin : Merhaba ekranları başındaki seyirciler ve burada canlı seyredenler! 'GERÇEK KAYBEDENE NE OLDU?' programına hoş geldiniz! Açık konuşmam gerekirse ben de sizler gibi geçen sene katılan yarışmacılarımızın şu an ne halde olduklarını çok merak ediyorum. Onları görmek için sabırsızlanıyorum ama önce birbirinden değerli jüri üyelerine bir merhaba diyelim. Her zaman olduğu gibi önce Jale Hanım'dan başlıyorum. Merhabalar Jale hanım! Hoş geldiniz. Nasıl geçti 5 yıl, neler yaptınız?

Jale : Merhaba Pervincim. Geçtiğimiz 5 yıl benim için gerçekten çok hareketliydi. Jüri üyesi arkadaşım Yavuz Bey tam 7 kez yeniden evlenme teklif etti. Ben de tam 7 kez reddettim. Bunun dışında geçen yıl bir eylül akşamı jüri üyesi arkadaşım Mithat Bey ile tamamen tesadüfi bir şekilde denize sıfır bir otelde karşılaştık. Biraz sohbet ettik. Çok da iyi vakit geçirdik ve anladık ki biz hala birbirimizi seviyoruz. Evet! 5 yıldızlı otelde dillere destan bir düğün tazeledik. Mithat Bey ile yeniden evlendik.

Pervin: İnanmıyorum gerçekten çok sevindim! İkinizi de tebrik ediyorum ama bir şey de itiraf etmem lazım. Yani 5 yıl önce Mithat Bey ile evleneceğinizi söyleseniz Jale Hanım delirdi herhalde derdim. 

Jale : Kesinlikle haklısın ama o otelde Yavuz Bey ile karşılaşsam hiç abartmıyorum onunla da evlenirdim. Bu tamamen ambiyans meselesi

Mithat: Gerçekten otel bi' harikaydı.

Yavuz : 5 yıl boyunca tam 7 kere otel dışında her yerde evlenme teklifi ettim. Nasıl bilebilirdim ki? Gerçekten bazen nerede hata yaptığımı bilmiyorum.

Pervin : Yavuz Bey bence siz aşkı hep uzaklarda arıyorsunuz. Hiç yanı başınıza, tam karşınıza bakmıyorsunuz ( deyip kendi saçını oynamaya başlar )

Mithat : İzdivaç programları kapanmadı ya. Bizim format farklıydı sanki

Pervin : Ihım. Evet sayın seyirciler jürilerimizle de hasret giderdikten sonra artık yaşanan değişimleri izleme zamanı geldi! Şimdi 5 yıl boyunca hayatlarında neler olduğunu bizzat kendi ağızlarından dinlemek için sırayla yarışmacıları çağıracağım. Önce 500.000 liralık ödülü kazanamayanlardan biri olan  Doruk Bey'i alkışlarınızla sahneye davet ediyorum! 

(Doruk iyi bir kıyafetle ve özgüvenle sahneye gelir )

Pervin : Hoş geldiniz Doruk Bey!

Doruk: Hoş buldum.

Pervin:  Nasılsınız Doruk Bey?

Doruk: Zannedersem bu sefer korkmadan iyiyim diyebilirim

Pervin: Korkmayın korkmayın yarışma biteli çok oldu. Evet merak edilen soruyu soruyorum. 5 yıl nasıl geçti?

Doruk : Öncelikle bu yarışmaya çok şey borçluyum. Geçen yarışmadan sonra çok fazla sayıda telefon ve mesaj aldım. Arayanlardan o kadar güzel şeyler duydum ki! İnsanlar üniversite sınavının aslında her şey olmadığı öğretti bana. 

Pervin: Gerçekten bizim seyircimiz bir tanedir. Yarışmayı kaybedenlere çok büyük destek oluyorlar. Bu arada ben de kendi adıma teşekkür etmek istiyorum. Buyurun devam edin lütfen

Doruk: Sonra tıpkı benim gibi birçok kez sınava girip başarısız olan ve kendi işini kuran bir kişiden telefon geldi. Beni televizyonda izleyip çok etkilendiğini, kendisinin büyük bir şirkete sahip olduğunu, eğer istersem sınava girmeden şirketin alt departmanlarının birinde işe girebileceğimi söyledi. 

Pervin: Lütfen kabul ettim deyin Doruk Bey!

Doruk: Hiç düşünmeden kabul ettim. 5 yıl boyunca  azim ve kararlılıkla çalıştım. Bugün aynı şirkette yönetim kurulundayım.

Pervin: Harika harika.Tebrik ediyorum!

Doruk: Son olarak şunu da söylemek istiyorum. Sınavlar sürekli bana başarısız olduğumu ve hiç bir halta yaramadığımı hissettiriyordu. Ama bu yarışmadan sonra bana gelen güzel mesajlar ve telefonlarla kafamı sınav kağıdından kaldırabilmeyi öğrendim ve şimdi iyi ki de 500.000 liralık ödülü kazanmamışım diyorum.

Pervin :Ne mutlu size Doruk Bey! Sizi böyle görmek, bunları duymak çok güzel. 

Mithat: Ben de tebrik etmek istiyorum. İnsan 5 yılda olumlu yönde ancak bu kadar değişebilir.

Jale: Değil mi tam bir beyefendi olmuş. Evlilik sana çok yakışır Doruk

Yavuz Bu arada ben de yarışmada isminle ilgili çok şey söylemiştim. İşte şu an gerçekten ismin gibi doruklardasın

Pervin: Kesinlikle! Bizi kırmayıp geldiğin için teşekkür ederiz. Seni alkışlarla yerine alalım.

Doruk: Ben teşekkür ederim 

(deyip boş olan sandalyelerden birine oturur.)

Pervin: Evet sırada ödülü kazanmayan bir diğer yarışmacı Fikriye Hanım var. Alkışlarınızla Fikriye Hanım geliyor!

(Fikriye çok şık bir kıyafet, bakımlı, güzel bir saçla sahneye girer)

Pervin: Hoş geldiniz Fikriye Hanım!

Fikriye: Hoş buldum!

Pervin: Nasılsınız?

Fikriye: Pek düşünmeden iyiyim diyebilirim

Pervin: Vaov! O zaman merak edilen soruyu soruyorum. 5 yıl nasıl geçti?

Fikriye : Öncelikle bu yarışmaya çok şey borçluyum. Geçen yarışmadan sonra çok fazla sayıda telefon ve mesaj aldım. İnsanlar zor şartlarda çocuklarıma ve aileme sahip çıkıp dik durduğum için beni tebrik ettiler. Geçen hafta 'Dik Duran Anneler' vakfından yılın annesi ödülünü aldım. 

Pervin:  Bu ödülü sonun kadar hak ediyorsunuz

Fikriye : ve bu hafta aynı vakıfta çalışmaya başladım. Düzenli bir işim oldu. Şimdi düşünüyorum da eğer bu yarışmayı kazansaydım o güzel insanlar yerine beni iyi gün dostu sahtekârlar arayacaktı. Çok mutluyum. İyi ki de yarışmayı kaybettim ama çok güzel bir hayat kazandım. Her şey için teşekkürler

Pervin : Biz teşekkür ederiz Fikriye hanım! Sizin adınıza çok sevindim.

Jale: Sizin gibi güçlü kadınları her zaman takdir etmişimdir. Tebrik ederim Fikriye Hanım

Fikriye: Teşekkür ederim. Geçen yarışmadan söylediklerim için de özür dilerim

Jale: Aa olur mu canım öyle şey. Geçti gitti

Mithat: Ben çocuklarınızı merak ettim ne yapıyorlar?

Fikriye: Hepsi okuyor. Çok da başarılılar. Sağ olsun izleyenlerden birçok kişi eğitim bursu verdi. 

Mithat: Harika!

Yavuz: Eşiniz nasıl?

Fikriye: Eşim Yeşilay sayesinde alkolü bıraktı. Şu an o da çalışmaya başladı. Her şey yolunda diyebilirim yani

Pervin: Fikriye Hanım bizi kırmayıp geldiğiniz için teşekkür ederiz. Sizi alkışlarla yerinize alabiliriz!

Fikriye: Ben teşekkür ederim.

(Deyip boş sandalyelerden birine oturur)

Pervin: Evet sayın seyirciler! Para ödülünü kaybeden yarışmacılarımız kendilerine çok güzel yollar çizmiş. Bakalım 500.000 liralık para ödülünü kazanan Recep Bey ne durumda? Alkışlarınızla son şampiyonumuz Recep Bey geliyor!

(Geçmiş yarışmada giydiği aynı kötü görünümlü kıyafetle ve mutsuz bir şekilde Recep Bey sahneye girer )

Pervin : Hoş geldiniz Recep Bey 

Recep : Hiç hoş gelmedim valla

Pervin: Aa iyi misiniz? 

Recep: Hiç iyi değilim Pervin hanım

Pervin : Yarışmayı kazandınız Recep bey. Artık kendinizi kötülemenize gerek yok. Bu seneki paraya da mı talipsiniz yoksa (güler) ama maalesef sadece bir sefer yarışmaya katılma şansınız var

Recep: Keşke 5 yıl geri sarabilsek

Pervin: A siz ciddisiniz. Lütfen anlatır mısınız? Ne oldu yarışmadan sonra?

Recep : Yarışma çıkışı ertesi gün yurt dışından bir telefon geldi. Ses çok tanıdıktı. Biraz daha konuşunca anladım ki beni kandırıp yurt dışına kaçan adam. Başta sinirlendim küfredip kapattım. Ama yeniden aradı. Bana bir teklifi olduğunu söyledi. Ben de dinleme gafletine düştüm. Benden aldığı parayla yurt dışında koca bir şirketi olmuş. Bana ortaklık teklif etti. Bir de benden aldığı tüm parayı ödeyeceğini söyledi. O gün yüzüne kapattım ama 1 ay boyunca allem etti kallem etti aklıma girdi. Bir anda kendimi beni kandıran adamla ortak olmuş halde buldum. Sürekli dışı camla kaplı koskoca rezidans fotoğrafı yollayıp 'sahip olduğun şirkete bir bak' diye mesaj atıyordu. Ben de bayağı bayağı uzaktan bir CEO edasıyla şirket yönetiyordum. Aradan 3 ay geçtikten sonra bana çok büyük bir işe gireceğimizi ama bunun için bir yatırıma ihtiyacı olduğunu söyledi. Tabii ki de başta kabul etmedim ama sanki benim şirketimdeki bir çalışan bana iş danışıyormuş gibiydi. İşin avantajlarını, edeceğimiz kârı saatlerce anlattı. Öyle anlatıyordu ki büyülendim desem yeridir. Sonra da yine aynı hatayı yaptım

Pervin: Aynı hata?

Recep : Yarışmadan kazandığım parayı olduğu gibi o herife gönderdim. Devamını anlatmak bile istemiyorum. Şu an arama çalışmaları devam ediyor. En kısa sürede Türkiye'ye getirilip yargılanmasını istiyorum.

Mithat: Adam istediği an Recep'i buluyor da bizim Recep şu adamı bi' bulamadı

Jale: Gerçekten şaka gibi

Yavuz: Yok ben Recep'i anlayabiliyorum. İnsan bazen birilerinin söylediklerine hayır diyemiyor. Büyüleniyor resmen

Jale: Yoo şahsen ben çok kolay hayır diyebilirim

Yavuz: Onu biliyorum

Recep: Ben anlatırken kötü oldum da izninizle oturabilir miyim?

Pervin : Tabi lütfen buyurun

(Recep boş sandalyeye oturur)

Pervin : Duydunuz sayın seyirciler. Bazen insan aynı hataya binlerce kez düşebiliyor. Binlerce kez aynı şekilde aynı kişi tarafından kandırılabiliyor. Benim başıma gelmez. Ben inanmam demeyelim. Bu olaylar uzayda değil dünyada oluyor.. Aynı zamanda kaybetmenin her zaman olumsuz olmadığını bilelim. Bazı kayıplar zamanla kocaman kazançlara dönüşebilir. Siz siz olun ne sevinçten havalara uçun ne de dertlerden derbeder olun. Her zaman ama her zaman umutlu olun sağlıcakla kalın ...

( Sahne kararır. Perde kapanır )







17 yorum:

  1. Yanıtlar
    1. Ayırdığınız vakit ve yorumunuz için teşekkür ederim.

      Daha akıcı olanları yazmak için çalışmaya devam ediyorum.

      Sil
    2. Berbat ötesi

      Sil
  2. güzelmiş elinize sağlık

    YanıtlaSil
  3. Hiç beyenmedim desem

    YanıtlaSil
  4. Çok güzel ve tiyatro ödevim için kullanacAğım tabi sizin içinde sorun olmazsan

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba,

      Beğenmenize sevindim. Bahsettiğiniz ödevin nasıl olduğunu bilmiyorum fakat yazar adı olarak ismimi belirtmenizi rica ediyorum. Bunun dışında oyunu herhangi bir şekilde kısaltıp veya esinlenme yoluyla benzer bir oyun kaleme almadığınız sürece benim açımdan sorun yok. Umarım açıklayıcı olmuştur. Ödevinizde kolaylıklar, eğitim hayatınızda başarılar diliyorum.

      Sil
  5. allah için özetleyin ya

    YanıtlaSil
  6. Çok güzelmiş bidaha olmasın

    YanıtlaSil
  7. adamım bu tam bir harika bunu proje ödevinde kullanabilir miyim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba,

      Beğenmenize sevindim. Bahsettiğiniz ödevin nasıl olduğunu bilmiyorum fakat yazar adı olarak ismimi belirtmenizi rica ediyorum. Bunun dışında oyunu herhangi bir şekilde kısaltıp veya esinlenme yoluyla benzer bir oyun kaleme almadığınız sürece benim açımdan sorun yok. Umarım açıklayıcı olmuştur. Ödevinizde kolaylıklar, eğitim hayatınızda başarılar diliyorum.

      Sil
  8. Ahmed Yasir Bişar17 Mayıs 2023 16:39

    Yazar Bey öncelikle çok sevdim çok başarılı bir eser olmuş ama keşke 2. perdede Selami de olsaydı aklım onda kaldı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğenmenize sevindim. Belli dönemlerde oyunlarımı yeniden okuyup iyileştirmeler yapıyorum. Bir sonraki güncellemede önerinizi gözden geçireceğim :) Sağlıcakla kalın...

      Sil

Blogger tarafından desteklenmektedir.